TRAKYA VİZYON VE GENEL EYLEM PLANI ÇALIŞMASI
Giriş Bu yazının hazırlanması için en önemli gerekçe Trakya Bölgesinde yaşayan vatandaşların Sivil Toplum Gücü ile kendi ve toplum geleceklerini ……

Manifesto1.Trakya’da bulunan tüm yerleşim yerlerinde yaşayan hemşerilerimizden gelecek talepleri kayıt altına alıp çözüm aramak ve takipçisi olmak.
2.Oluşan ihtiyaçların projelendirilmelerini, teknik ve yasal alt yapılarını hazırlamak üzere çalışma grupları kurmak
3.Dünya çapında örnek çalışmalar üzerinden araştırma ve işbirlikleri ile şehrimizin refahını ve yaşam kalitesini arttırmak
4.Trakya Vatandaşlarının ihtiyaçlarının karşılanabilmesi için dış kaynak yaratmak, mevcut kaynakları da kullanıma ivedi olarak açmak
5.Hemşerilerimizin talepleri doğrultusunda, ilimizde bulunan Sivil Toplum Örgütleri ve Kamu Kurumları ile koordinasyon çalışmaları yapmak.
6.Mümkün olduğu kadar çok “Yerel Kanun Önerisi” üretmek ve Belediye meclislerinde görüşülmelerini sağlamak.
7.Sosyal ve Ekonomik refahı arttırmaya yönelik tüm projelere katılmak, eğitim ve kültür konularını yeni kuşak ihtiyaçlarına göre şekillendirecek eylemlerde bulunmak.
8.Gelecek nesillere yaşanabilir, yüksek refah seviyeli bir memleket bırakmak üzere çalışmalar yapmak.
Özet KatılımcılarTrakya Dış Ticareti Geliştirme Derneği, Tekirdağ Turizm ve Tanıtma Derneği, Trakya Kent Konseyleri Birliği


Vizyon
Temel İlkeler
Trakya Sivil Ortaklık Platformu’nun en önemli varlık sebebi, Trakya’da yaşayan vatandaşların en temel hakkı olan yaşam şartlarının korunması ve iyileştirilmesidir. Bu sebeple Platform, mevcut Sivil Toplum Gücünü daha da arttırmak adına üye Katılımcılar ile birlikte yasal, ahlaki ve evrensel tüm hakların sivil takipçisidir.
Ulusal İlkeler
Platform, TC Anayasası ve bağımsız protokoller kapsamında Sivil Topluma tanınan tüm hakların takipçisi ve savunucusudur.
Temsil edilen coğrafi bölgeyi etkileyebilecek tüm olaylar için gerekli derecede sivil toplumun sesi olur.
Uluslararası İlkeler
Platform, kendi oluşum sürecinden kaynaklanan tüm uluslararası protokollerin ulusal yansımaları ve etkilerinin de takipçisidir.
Gerekli durumlarda sınırları çerçevesinde gerekçeli ve dayanaklı olarak inisiyatif alarak, uluslararası konularda da hareket eder ve görüş bildirir.
Misyon Üst Vizyon
Platform, önceliklerini üst vizyon olarak belirlemeli ve hedeflenen doğrultuda ilerlemelidir. Öneri olarak, çevre sorunları, göç ve uyum yasası ve imar yönünden kentlerin demografik ihtiyaçlara göre planlamaları ele alınabilir.
Stratejik Planlar
Platform Üyeleri, temsil ettikleri kentlerin Stratejik Planlarına hakim olmalı ve gerekli gördüğü hususlarda revizyon talebinde bulunmalıdırlar. Öneri olarak ivedi hale dönüşen ulaşım, çevre koruma ve benzeri konularda değişim talebinde bulunabilir.
Bir arada Çalışma
Platform Yönetimi, üye Katılımcıların ilgili Meclis ve Çalışma Gruplarını bir araya getirebilmeli ve sağlıklı birleştirme (senkronizasyon) sağlayabilmelidir. Bu yolla, doğru bilgi akışı ve bir araya gelme gücü artar.
Kırsal Alanlarda Yaşayanlar
Platform, mutlaka ve fark gözetmeksizin kırsal alandaki yaşam sorunlarını da ele almalıdır. Sivil Toplum algısı, “Kent Merkezinde yaşayanlara aittir” algısından acil olarak uzaklaştırılmalıdır. Öneri olarak, kırsal alanda yaşayan vatandaşların ekonomiye katılımlarını ve refah düzeylerini arttırabilmeleri için Tarım, Dış Ticaret ve benzeri grupların kurulması ve gerekli katılımların sağlanması verilebilir.
Genel Eylem Planı
Acil İhtiyaçlar
Esnaf için Gelir Arttırıcı Ekonomik Çözümler
Esnaf Odaları için hazırlanan bu öneri yazısında, “Gelir Arttırmaya Yönelik” alt yapı projelerinden bahsedeceğiz. Çok da zorlanmadan bunların gerçekleştirilebileceğine inanıyorum.
Odalar olarak da üyelerin ekonomisini geliştirmek ve bunun için çözümler üretmek
Konu: Yerel esnafın ürün ve hizmetlerinin tanıtımı
1- Turistler için KDV iade merkezi kurulsun
a.Alışveriş yapan turistler, şehri terk etmeden KDV iadelerini geri alabilsinler
b.Bu konu ile ilgili Vergi Daireleri ile görüşülerek gerekli çalışmalar başlatılsın.
c. KDV iadesi konusu bu şehre yapılacak en büyük Turist Akınını tetikleyecektir.
2- Elektrikli Fayton ile ring Servis
a.Turistler için Belirli güzergahlarda “Elektrikli Faytonlar” kullanılarak ring servisler devreye alınsın.
b.Pasaport gösteren turistler bu hizmetlerden ücretsiz yararlansın.
3- Trakya Alış-Veriş ve Gezi Rehberi hazırlansın
a.Bu rehber basılı olarak hazırlansın ve Kültür Müdürlüğü ve Odalar Birliğinden Fon talep edilsin.
b.Alış-Veriş rotaları, Gezi rotaları, Kültür rotaları hazırlansın, Güzellik ve Estetik Rotaları hazırlansın. (Güzellik ve Bakım Turizmi)
c.Bu kitaba mutlaka haritalar eklensin
d.Bu kitap minimum 2 dilde hazırlansın
e.Bu kitaplar şuralara dağıtılabilsin:
i.Konsolosluklar, sınır kapıları, ataşelikler
ii.Kütüphaneler, kitapçılar, Turizm büroları
iii.Müzeler, kamu kurum ve kuruluşları, Üniversiteler ve eğitim kurumları
iv.Benzinlikler, yol üstü dinlenme tesisleri, otogarlar, seyahat acenteleri vb.
4- Acilen “ON-LINE Trakya Esnaf TV” kurulmalı
a. Tüm esnafın dolaşılarak kısa tanıtımlarının yapıldığı bir Web içerik TV kurulsun.
b. Bu yayınlar her gün yapılsın.
c. Sektör bağımsız olsun ve tüm sektörlerde bulunan esnaflar ziyaret edilerek verdikleri hizmetler ve sattıkları ürünler tanıtılsın.
d. Neden Trakya’lı esnaflardan alışveriş yapılmasının “iyi bir deneyim” olduğu ile ilgili programlar hazırlansın
e. Trakya’nın tarihi bu programlarda anlatılsın.
f. Alışveriş rotaları çizilsin ve bu rotalarda bulunan ve şehir için önemli noktalar anlatılsın.
g. Bu projenin maliyeti için gerekli fon Esnaf Birliğinden talep edilsin.
Çözümler
Proje Önerileri
KENT GELİŞİMİ
  1. Belediyelerimizin ve Tekirdağ il sınırları dahilinde bulunan tüm kamu kuruluşlarının Stratejik Planlarının acilen pandemi uyumlu hale getirilmesi gerekmektedir.
  2. Belediyelerimiz içerisinde “Turizm Daire Başkanlığı veya Müdürlüğü” açılması ve kadroların tayini
  3. Sivil yaşam ve vatandaşlık merkezi projesi
  4. Şehir ve Metropollerde “birlikte yaşama protokollerinin” hazırlanması için çalıştayların düzenlenmesi.
Göçmenlerin yaşamları ve adaptasyonları
·Halka açık ortamlarda birlikte yaşam protokolü
·Evcil Hayvanlar ile yaşam protokolü
5 Şehir Planlamasında ve ruhsat işlemlerinde uluslararası kabul görmüş protokollere - standartlara katılım ve uygulama çalışmalarının arttırılması.
6 Meslek odaları ile koordinasyon sağlanarak aynı bölgeler içerisinde gereğinden fazla aynı meslek kuruluşuna müsaade edilmemesi ve belirli şartlara koşullara uyum sağlanması
7 M ahallelerimizde Vatandaş Duyuru Panolarının Kurulması
8 Mahalle aralarına konulan GSM Baz İstasyonlarının kaldırılması
9 Kent sakinlerinin konutlarında güneş enerjisi ile kendi ücretsiz elektrik üretebilmeleri için İmar’da Tredaş ile ortak bir bölüm açılması ve lisanslama işlemlerinin yapılması
10 Şehiriçi ve Sahil bölgelerinde “Elektrikli Fayton” Projesi
11 Geri dönüşüm tesislerinin arttırılması ve ayrıştırma işlemlerinin daha detaylı yapılması
12 İstanbul’a devredilen Tekirdağ İl Vakıf Müdürlüğünün tekrar kentimize kurularak istekli vatandaşlarımız için Vakıf kurmalarının önünü açacak çalışmalar yapılması.
EKONOMİ
13 Belediyelerin UCLG-MEWA üyeliklerinin yapılarak yurtdışı ek fon ve kredilerin kentimiz ve ilçelerine ulaşmasının sağlanması.
14 Projelerin desteklenebilmesi için ilgili her bir kamu kuruluşundan bütçe/ödenek talep edilmesi için gerekli protokollerin yapılması.
15 Meslek odalarının neredeyse tamamının yönetmeliğinde bulunan ve gerekli hallerde ödenemeyen/tahsil edilemeyen aidatların iptal edilip silinmesine dair maddelerin aktif olarak kullanımına başlanması.
16 İhracatın artması ve ithalatın kalite kontrolünün arttırılması amacı ile kentimize Akredite Ürün analiz Laboratuvarı kurulması
17 Tarım Kredi Kooperatifleri tarafından “HALK MARKETLERİ” açılması projesi
18 Esnaf ve KOBİ’lere destek amaçlı ABİGEM ve benzeri kuruluşların aktif ve efektif çalışmalarına yönelik çalışmalar hızlandırılmalıdır.
19 AVM ve Zincir marketlerde “%10 Kotalı Tekirdağ Reyonu” projesi
20 Yerel ürünlerin sergilenip satılabildiği “Belediye Satış Mağazaları”
21 Yerel El Sanatçıları ve El işi yapanların ürünlerinden oluşturulan bir veri tabanı vasıtası ile “Tekirdağ Hatırası Ürünlerinin” tespit edilmesi. Barkod ve Marka Tescili için destek verilerek ekonomiye katılımlarının sağlanması.
İSTİHDAM
22 Belediyelerde oluşturulan Özgeçmiş veri tabanlarının özel şirketlerin ücretsiz kullanımına açılması
23 Tecrübeli işsizler ve emekliler için 2. Staj hakkı projesi (işkur iş birliği ile)
24 Pandemi ile birlikte güç kaybeden sektörlerde bulunanlar için “Sektör Değiştirme” çalışması yolu ile yeni iş kollarına geçiş ve adaptasyonlarını sağlamak.
DIŞ İLİŞKİLER
25 Ukrayna, Belarus ve Rusya Federasyonu ile karşılıklı “Kardeş Kent Konseyi” kavramı altında Sosyal ve Ekonomik İlşkiler, Göç Politikaları ve İnsan Hakları konularında gelişim sağlayacak adımlar atmak ve çözümler üretip hayata geçirmek
26 Başta Tarım Ürünleri, Tarım Makinaları ve Tohumculuk gibi bölgemizi ilgilendiren ürünlerin ihracatını kolaylaştıracak ilişkler kurmak ve gerekli prosedürleri tam olarak ihracatçılara anlatmak. Mevcut STK ve Platformlar (örn. Trakya Dış Ticaret Platformu) ile hareket ederek daha kısa sürede işbirlikleri sağlamak.
GÖÇ POLİTİKALARI
27 Tekirdağ ili ile ilgili Göç ve Göçmen Politikalarını yakın mercek altına almak. Var olan göçmenler ile ilgili olarak “Sivil Adaptasyon Merkezleri” kurulması
EĞİTİM
28 Şehir dışına göçün engellenebilmesi için yeni üniversitelerin açılması için teşvik katılımı
29 Esnafa Yabancı Dillerde “iletişim Becerileri” Eğitimi
30 Tekirdağ ilinde mutlaka Teknik Üniversite kurulması
31 Drone ile zirai ilaçlama yapılabilmesi için NKÜ Ziraat Fakültesi ile ortak iş birliği çalışması ve Drone Pilotluğu Eğitimi
32 Robotik Kodlama için İlkokullara Temel İngilizce Kitap Kampanyası
33 Projelerin fonlanabilmesi için “PRODES” sisteminin STK’lara tekrar anlatılması ve aktif olarak kullanılmasının teşvik edilmesi.
34 40.000 Kitap Projesi. Gelecekte Turizm ve Limanlar için de gerekli olacak İngilizce eğitimi için ücretsiz kitap dağıtımı.
TEKNOLOJİ ve VERİ TABANI
35 Kent Konseylerinin web sitelerinin detaylı olarak aktif kullanımlarına başlatılmalı, STK, STÖ ve tüm katılımcıların ortak platformu haline getirilmelidir. Vatandaş İl ve ilçelerde alınan tüm tavsiye kararlarının duyurularına kolaylıkla ulaşabilmelidir.
36 Tekirdağ Kent Konseyi aracılığında tüm STK’lardan gelen projeleri kayıt altına alabilecek bir veri tabanı kurulması
37 Akıllı Kent uygulamasının genişletilmesi ve uygulama alanlarının arttırılması
AFET KORUMA
38 Okul Binalarına Telsiz yerleştirme ve eğitimleri
39 İlçeler arası Kablosuz geniş bant ağı altyapı çalışması
40 Olası deprem sonrasında, Tekirdağ’a gelmesi planlanan yardımların nasıl koordine edilmesi gerektiği hakkında yönetmelik hazırlanmalıdır.
SOSYAL ETKİNLİKLER
41 Ganimet Pazarı (2. El Pazarı) Projesi
42 Tekirdağ Sürdürülebilir Enerji Festivali.
43 Tekirdağ ilçeler arası Ralli Yarışları (70’li yıllarda vardı)
44 5 Haziran Çevre Koruma Haftasında Belediyenin sponsorluğunda tüm STK ların ortak katılımı ve de Milli Eğitim müdürlüğünü de katarak şehrimizde " Ağaç, çiçek ekimi ile Çocuk şenliği" yapılarak çocuklara doğa sevgisi ve yeşilliğin arttırılması
45 Her sene orman haftasında ağaç dikiyoruz ve çevre haftası da milli eğitimde okullarda çevreyle ilgili bilgilendirme toplantıları
46 Geri Dönüşüm, İleri Dönüşüm Yarışması ve Sergisi
47 Yılın Esnafını seçiyoruz.
SOSYOLOJİK ve DEMOGRAFİK ÇALIŞMALAR
48 İlimizde ağırlıklı artan intihar vakaları için gerekli çalışmaların ilgili kamu kurumları ile acilen bir eylem planına dönüştürülmesi.
SAĞLIK VE YAŞLILIK
49 Emekliler için “Emekli Yaşam Destek ve Danışma Merkezleri” kurulumu
50 Hastanelerde ve Sağlık Merkezlerinde yatan hastalar için “Gönüllü Refakatçi Sistemi” Kurulması
51 Otizm’in başlı başına ele alınarak “Birlikte Yaşama Protokollerine” eklenmesi ve Otizm’li bireylerin yaşamlarımızın bir parçası olabilmeleri için “yerel yönetim meclis kararları” çıkarılması
KÜLTÜR
52 Tekirdağ Kültür Veri Tabanı Projesi
·Yerel Sanatçılar
·Yazarlar
·Müzisyenler
53 Kent Tarihi müzeleri ve kitaplıkları için iş birliği
54 Göç ve mübadele müzesi Tekirdağ Hatıra Müzesi Projesi
TURİZM
55 Değirmenaltı Geleneksel Turistik Pazarı Projesi. Bu proje Süleymanpaşa Belediyesine Değirmenaltı Muhtarı Hüseyin Güneş ile beraber sunulmuş ancak bir cevap alınamamıştır.
56 Belediyelerimiz içerisinde “Turizm Daire Başkanlığı veya Müdürlüğü” açılması ve kadroların tayini
57 Tüm ilçelerde Tekirdağ Kapalı Turistik ve Kültürel Etkinlik Pazarı açılması
Dr Yücel AYAZ
Geçmiş Dönem Kent Konseyi Başkanı
KENT KONSEYLERİ SİYASETİN ARKA BAHÇESİ OLMAMALI
Trakya Kent Konseyleri Birlik Başkanı Dr. Yücel Ayaz, son günlerde kent konseylerinin siyasallaşması ile ilgili rahatsızlıklarını dile getirdi.
Trakya Kent Konseyleri Birlik Başkanı Dr. Yücel Ayaz, gündeme dair açıklamalarda bulundu. Son dönemlerde Kent Konseylerinin siyasi partilerin arka bahçeleri gibi görünmesinin rahatsızlık uyandırdığının altını çizen Başkan Yücel Ayaz; ‘’Kent Konseyleri hiçbir siyasi partinin arka bahçesi değildir. Bu gibi oluşumlar Kent Konseylerinin kurumsal yapısına zarar vermektedir.’’ Dedi.
KENT KONSEYLERİ TÜM RENKLERİ İÇİNDE BARINDIRMALIDIR
Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan Trakya Kent Konseyleri Birlik Başkanı Dr. Yücel Ayaz; ‘’ Son dönemlerde görüyoruz ki Süleymanpaşa Kent Konseyi ciddi bir şekilde siyasallaşmış ve bir siyasi partinin arka bahçesi görünümünde olmuştur. Bu tarz girişimler Kent Konseylerinin ruhuna ciddi zarar vermektedir. Kent Konseyleri siyasetin arka bahçesi olmamalı ve Kent konseyleri her türlü rengi içerisinde barındırmalı ve kucaklayıcı olmalıdır.’’ Şeklinde konuştu.
KENT KONSEYLERİ SİYASETİN ARKA BAHÇESİ OLMAMALI
Açıklamalarına devam eden Trakya Kent Konseyleri Birlik Başkanı Dr. Yücel Ayaz; ‘’Kent Konseyleri siyasetin arka bahçesi olarak algılanıyor. Bu algıyı değiştiremezsek kent konseylerinin hiçbir anlamı olmaz. Siyasilerin etkisi altından çıkamaz. Halbuki Kent Konseyleri, vatandaşlarda aidiyet, güven, bilgi ve örgütlenmeyi sağlayarak ilerlemeli. Yurttaşları işin içine katıp kolektif bilinci oluşturmaları gerekir. Dünya ve Avrupa örneklerini aslında daha fazla incelersek ülkemizdeki kent konseylerinin de önünün açılabileceğini ve kentlerimize daha faydalı kurumlar haline geleceğini göreceğiz.’’ dedi.

Dr. Yücel Ayaz
Trakya Kent Konseyleri Birliği Başkanı Yücel Ayaz, “Trakya’nın en büyük sorunu çevredir”
Trakya Kent Konseyleri Birliği Başkanı Yücel Ayaz, “Trakya’nın en büyük sorunları şu aralar çevredir. Örneğin Ergene’nin kirliliği ile baş edemiyoruz. Tabii ki fabrikaların bize faydası da var. Çevreye, çocuklara, halka zarar vermeden üretimleri gerçekleştirmeleri gerekir” dedi.
Vatandaşların çevre konusunda son derece hassas olması gerektiğini aktaran Trakya Kent Konseyleri Birliği Başkanı Yücel Ayaz, “Trakya’nın sorunlarını konuşuyoruz. Çevre konularında son derece duyarlı olmak lazım. Maalesef hoyratça ve çevremize de çok duyarlı olmadan gerçekleştirilecek yatırımlarda halkımızın çok duyarlı olması gerektiğini düşünüyoruz. Bu çevre bize tekrar geri gelmeyebilir. Liman yapılma konusunda Kent Konseyi farkındalık yaratmış durumda ama kesinlikle bu işin peşini bırakmayacağız. Ekosistemi sekteye vuran projelere halkımız için sakıncalı olabilecek yatırımlara mutlaka ciddi bir tartışmanın, çevreye vereceği zararların neler olabileceğini masaya yatırmadan bunlara izin vermeyi düşünmüyoruz. Halkımız için zararlı olabilecek hususları her zaman halkın dikkatine sunmaya devam edeceğiz” dedi.
“Kent Konseyleri tabi ki sadece çevre sorunları ile ilgilenmiyor” diyen Trakya Kent Konseyleri Birliği Başkanı Yücel Ayaz, “Nedense şu zaman diliminde, her zaman karşımıza çıkan şey çevre sorunları. Trakya’nın en büyük sorunları şu aralar çevredir. Örneğin Ergene’nin kirliliği ile baş edemiyoruz. Tabii ki fabrikaların bize faydası da var. Çevreye, çocuklara, halka zarar vermeden üretimleri gerçekleştirmeleri gerekir. Soluduğumuz havanın sağlığımızı olumsuz etkilemesini istemiyoruz, içtiğimiz suların bizleri hasta etmesini istemiyoruz. Tek bir amacımız var; halkımızın sağlığı ve çocuklarımızın geleceğidir. Geleceğimizi kurtarmak için buradayız. Yapılacak yatırımlar tabi ki bizi de sevindirir ama çevreye ve çocuklara zararı olacaksa bir kez daha düşünülmesi gerektiğini ifade ediyoruz” diye konuştu.

Dr. Yücel Ayaz
“İstanbul Sözleşmesi hepimizi yaşatır”
20 kent konseyinden oluşan Trakya Kent Konseyleri Birliği yayınladığı basın açıklaması ile İstanbul Sözleşmesi’nin kaldırılmasına tepki gösterdi. İstanbul Sözleşmesi’ni birlikte yaşatacaklarını kaydeden birlik “İstanbul Sözleşmesi hepimizi yaşatır” dedi.
3 KADINDAN BİRİ ŞİDDET GÖRÜYOR
Türkiye’deki kadına şiddetin her geçen gün arttığına dikkat çeken Trakya Kent Konseyleri Birliği Başkanı ve Tekirdağ Kent Konseyi Başkanı Dr. Yücel Ayaz, “İstanbul Sözleşmesi’ni parlamentosundan geçiren ilk ülke Türkiye olmuştu. Ancak yayınlanan Cumhurbaşkanı kararı ile Türkiye, İstanbul Sözleşmesinden çekilmiştir. Cumhurbaşkanı Kararı ile İstanbul Sözleşmesi’nden ayrılan Türkiye, kadına şiddet konusunda Avrupa ülkeleri arasında maalesef ki üst sıralarda yer almakta; hatta Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD) ülkeleri arasında yüzde 38’lik oran ile kadına şiddetin en yaygın olduğu ülke konumunda yer almaktadır. Bu rakam bize her üç kadından birinin hayatının bir döneminde eşinden, erkek arkadaşından veya yakın bir partnerinden fiziksel veya cinsel şiddete maruz kaldığını göstermektedir.” dedi.
“YANLIŞTAN BİR AN ÖNCE DÖNÜLSÜN”
İstanbul Sözleşmesi’ni yaşatmanın herkesin görevi olduğunu ifade eden Ayaz, “Kadının adının bir kez daha olmadığını gördüğümüz ülkemizde işlenen her kadın cinayetinde içimize ateş düşmekte, yuvalar dağılmakta, çocuklar annesiz kalmaktadır. İstanbul Sözleşmesi kadınların yanında tüm toplum için bir demokrasi ve insan hakları belgesidir. Kadınların elde ettiği kazanımlarını geri alarak onu özgür bir birey olmaktan alıkoyan, cinsiyet ayrımcılığına maruz bırakacak bu geri gidişi kabul etmemiz mümkün değildir. Yasaların koruma altına alması gerekirken savunmasız bıraktığı kadınlarımız için İstanbul Sözleşmesi’ni yaşatmak hepimizin görevidir. Bu nedenle sözleşmeyi yaşatmak da, hep birlikte verilecek ortak mücadele ile mümkün olacaktır. Kadınlarımızın ve halkımızın sesinin duyulmadığı, bizleri gelecek konusunda kaygılandıran bu yanlıştan bir an önce dönülmesini, aklın ve hukukun gerekliliklerinin yapılmasını istiyoruz.” diye konuştu.
İstanbul Sözleşmesi’ni birlikte yaşayacaklarını kaydeden Ayaz, Biz Trakya Kent Konseyleri Birliği olarak, toplumsal ayrımcılığa ve şiddetin her türlüsüne karşı kadın erkek el ele yaşam talebimize cevap verecek bir uluslararası sözleşme olan İstanbul Sözleşmesi’ni savunuyoruz ve savunmaya devam edeceğiz. Toplumun her kesimini sesimizi duymaya ve duyurmaya çağırıyoruz. İstanbul Sözleşmesi hepimizi yaşatır! İstanbul Sözleşmesini hep birlikte yaşatacağız!” şeklinde konuştu.

Dr Yücel Ayaz
Trakya Kent Konseyleri Birliği Başkanı Dr. Yücel Ayaz, “Marmara Denizini Foseptiğe Çevirdiler”
Şu an Türkiye ve Trakya resmen Taş Ocağı’na dönmüş durumda diyerek sözlerine başlayan Trakya Kent Konseyleri Birliği Başkanı Dr. Yücel Ayaz; Gün geçmiyor ki yeni bir çevre katliamı ve felaketi ile yüz yüze gelmeyelim. Ama her gün bu katliamlarda maksimum kâr hırsı ile hareket eden şirketlerin ve doğaya acımayan tutumlarıyla ilerleyen yıllarda çocuklarımızın yüzlerine bakamayacak hale geleceğiz.
BU ÇEVRE KATLİAMINA HEPİMİZİN DUR DEME ZAMANI GELDİ!
Böyle güzel verimli topraklarımızı hep birlikte savunacağız ve arkasında küresel güçler de dahil olsa bu güzelim topraklarımızı kimseye peşkeş çektirmeyeceğiz.
Saros gibi gerçekten dünya harikası bir limanımız kendi kendini temizleme özelliğine sahip. Gerçekten çok nadir bir yer olan saros körfezi'ni ve orada yargı kararlarına rağmen gerçekten çok büyük bir talan var. Pandemiyi fırsat bilip tarla sahiplerine haber verilmeden iş makinaları tebligat bile yapılmadan herkesin tarlasına girmişler. Doğa harikası yerleri taş ocaklarına, limanlara ve çevremize zarar veren değişik projelere teslim etmeyeceğiz. Ülkemize son derece yararlı projeler de geldiği zaman bunu halkımızla birlikte değerlendirip onlara destek de olabiliriz. Ergene ile ilgili ben Tabipler Odası Başkanlığı yaptığım dönemde Barolar Birliği ile MAREM Araştırma Merkezi ile araştırmamız var. Marmara Denizi’nin oksijeni bitmek üzere. Burada balıklar yaşayamaz hale gelecek.
MARMARA DENİZİNİ FOSEPTİĞE ÇEVİRDİLER
Yetkililere seslenerek lütfen bir şeyler yapın. Ama maalesef geldiğimiz son durumu herkes gördü. Marmara Denizi’nde Müsilaj sorunu ile karşı karşıyayız. Bu son derece ciddi bir durumdur. Marmara Denizi ölüm fermanını bu şekilde bize göstermiştir. Marmara Denizini resmen bir fosseptiğe çevirdiler. Ergene’nin bütün zehirli atıklarını “Derin Deşarj Sistemiyle” Marmaray’a verirsen sonunda olacağı budur. Ergene’nin kirliliğini artık sağır sultan bile duydu. Hepimizin gözü önünde bütün zehirli atıklar o Ergene nehrinden akıyor bir kollektör gibi oldu. Bu bütün çevrede yaşayan insanlarımızın zarar veriyor. Ergene’de nasıl o kokudan duramıyorsak burada da böyle.
ÇİMENDERE DERESİNİN YANINDA DURMAK, NEFES ALMAK MÜMKÜN DEĞİL!
Yetkililere sesleniyoruz. Oturmayın makamlarınız da gelin bir görün. İnsanlar Çimendere deresinde “Nefes” alamıyor. Bir şekilde çevreye duyarlı olmanız şart. Trakya’daki bu ergeni sorunu ve derelerden akan zehirli atıklarla ilgili dilimizde tüy bitti artık. Bunu bir şekilde çözmemiz şart doğayı tekrar geri kazanmamız mümkün değil. Bunu şimdi engelledik bir daha bunun geri dönüşü yok. Ben sayın valimize de çevre il müdürümüze de buraya gelip bu sorunu görmelerini ve artık bu konuyla ilgili ve çevre konuları ile ilgili bir şeyler yapmalarını bekliyorum.
YER ALTI SULARIMIZ BİTMEK ÜZERE!
Yeraltı Sularımız bitmek tükenmek üzere. Yarın içmeye kullanmaya su bulamayacağız. Su kaynaklarını tükettikten sonra ne yapacağız. Özellikle Trakya’nın bu verimli topraklarını maalesef değerini bilmeden hunharca katlediyoruz. Bunu yapmayalım. Sahip çıkalım. Doğaya verdiğimiz bu zararlar bize ve çocuklarımıza maalesef sağlık sorunları olarak geri dönecek. Kanserle mücadele edeceğiz ve inanın bu çok zor. Şu an kanserin bir tedavisi yok. Ancak yavaşlatılabiliyor. O yüzden çok geç olmadan çevre ile ilgili tüm kuruluşları tüm çevreye duyarlı vatandaşlarımızın bu mücadelemize destek vermeleri için rica ediyorum. Hep birlikte bunu başarabiliriz. Çevremizi ve topraklarımızı kurtarabiliriz, şeklinde konuştu.

Dr Yücel Ayaz

Fahrettin Özzade
ÖZGEÇMİŞ
Tekirdağ Malkara Haliç Köyü'nde doğmuş, ilk, orta ve lise öğrenimini Malkara’da tamamlamış, yükseköğrenimini ise Edirne’de yapmıştır. Kariyerine Gaziantep Lisesi'nde Fizik Öğretmeni olarak başlamış, ardından Tekirdağ’da çeşitli okullarda idarecilik ve müdürlük görevlerinde bulunmuştur. Namık Kemal Lisesi ve 50. Yıl Ortaokulu Müdürlüğü yapmış, son olarak ise Ticaret Borsası Ortaokulu Müdürlüğü’nden emekli olmuştur.

Okul müdürlüğü dönemlerinde, Avrupa’daki okullarla “Kardeş Okul” projelerini hayata geçirmiş, Tekirdağlı öğrencilerin bu ülkelerin eğitim, kültür ve tarihine dair bilgi edinmelerini sağlamış, yabancı öğrencilerin de Türkiye'nin değerlerini tanımasına imkan tanımıştır. Bu süreçte Makedonya, Bulgaristan ve Yunanistan’daki Türk öğrencilere kitap, kırtasiye ve kıyafet yardımları yapılmıştır.

Tam 30 yıldır Tekirdağ’da çeşitli derneklerde başkanlık ve yöneticilik yapmaktadır. Namık Kemal Üniversitesi Koruma ve Yaşatma Derneği olarak, üniversitenin kurulması için şehirdeki arkadaşları ve büyükleriyle büyük bir çaba harcamış ve bu amaç doğrultusunda başarılı olmuştur. Hali hazırda dernek başkanlığı görevine devam etmekte, tıp fakültesi ve üniversite hastanesinin düzenlenmesinde hayırseverlerin desteğini sağlamış, ihtiyaç sahibi yüzlerce öğrenciye burs vermiştir.

2000 yılında Tekirdağ Türk-Macar Dostluğu Derneği’ni kurmuş ve hala yönetim kurulu üyesi olarak faaliyetlerini sürdürmektedir. Her yıl düzenlenen “Macar Günü” programlarını organize etmekte, Macaristan’da iki yılda bir yapılan “Turan Kurultayı Delegasyonu”nda görev almaktadır.

Ayrıca, Tekirdağ Turizm ve Tanıtma Derneği’nde başkan yardımcısı olarak görev yapmaktadır. Şehrin turizm rotaları, kültürel ve tarihi eserlerinin tanıtımına yönelik projeleri sürdürmekte ve Kalkınma Ajansı ile ortak projeler üzerinde çalışmaktadır.

Fahrettin Özzade
GİRİŞ

İlimizi Mecliste temsil eden partiler olarak, ilimizin kalkınma çabalarına katkı koymak amacıyla, ilimizde yaşanan sorunları gerçek boyutları ile ortaya koyup, bunlara uygulanabilir çözümler üretmeyi asli sorumluluklarımızdan biri kabul etmeliyiz.
Türk seçmeni 20-30 yıldır iki veya üç kutuplu yapılar üzerinden sorunlarını tartışmaktadır. Yapılan sert tartışmalar ülkeye veya ile yapılabilecek hizmetlerin aksamasına yol açmıştır. Bazı illerimiz bu sert tartışmaların illerine hizmetin gelmesini engellediğini görmüş ve uzlaşma yolu oluşturmuşlardır. Maalesef ilimiz henüz bu kutup siyasetini aşamadığı için birçok hizmeti hala alamamaktadır. Artık zaman aleyhimize çalışmaya devam etmektedir.
Bize emsal olan iller le, aramızdaki gelişmişlik farkı yıldan yıla artmaktadır. Halbuki gerek il gerekse ülke olarak; çağı yakalayan, geçmişin kısır tartışmalarından uzaklaşacak yeni bir söyleme ihtiyaç vardır. Endüstri 4.0’ın, dijitalleşmenin, robotik fabrikaların konuşulduğu, teknoloji çağının yaşandığı bir dünyada, biz hala çok temel meseleleri konuşuyoruz ve bir türlü uzlaşamıyoruz.
Tekirdağ, bulunduğu coğrafi konum, sahip olduğu fiziki özellikler ve iklim şartları sebebiyle Trakya’nın önemli bir ilidir. Verimli tarım alanl arının yanı sıra günden güne artan sanayi kuruluşları, önemli karayolu, demiryolu ve denizyolu ulaşım ağlarının varlığı ve gelişmeye açık turizm merkezleri sebebiyle nüfusunun hızla arttığı gözlemlenmektedir. 1980’li yıllardan bu yana özellikle Çorlu ve Çerkezköy ilçelerimiz ve çevrelerinde yoğunlaşan sanayi, beraberinde iç göçlere neden olmuştur. Öyle ki, İlimizin Büyükşehir’e dönüşmesi çerçevesinde 2014 yılında bölgede 2 yeni ilçe oluşturulma ihtiyacı doğmuştur. Dolayısıyla da ilimizdeki nüfus artışı norm al seyrinin çok üzerine çıkmıştır.
Bu nedenle; İlimizin ve Ülkemizin düşünen beyinleri ve siyasi sorumluluk taşıyanları olarak, böyle bir yarın hazırlığına kayıtsız kalmamız mümkün değildir. Aramızdaki bu kısır tartışmaları sona erdiremezsek hizmetlerin gecikmesi devam edecektir. Bunun sorumluluğu da bugün yönetme iddiası taşıyan siyasilerin olacağı kanaatindeyiz.
Bir komisyon marifetiyle ilimizin sorunları ve hedeflerini belirlemeliyiz. Alt yapı eksiklikleri, şehirlerdeki kalite düşüklüğü gibi sorunların çözümü için formüller aramalıyız. İlimiz için hedeflerin neler olduğu, bu hedeflere giderken neler yapılması gerektiği noktasında haritalar çıkartılmalıdır. Ayrıca şehirlerin avantajları ve dezavantajlarının neler olduğu, şehrin öncelikleri gibi konular üzerinde de çalışılmalıdır.
Görüldüğü gibi gereksiz tartışmalarla bir hayli zaman kaybettik; bugünden tezi yok Tekirdağ özelindeki çalışmalar için siyasi görüş ayrılıklarını bir yana koyup çalışmalara başlamanın tam zamanıdır.

Fahrettin Özzade
KENT KİMLİĞİ
Bir kentin kimliği o kentin tarihi, coğrafyası, içinde yaşayan medeniyetleri, ilk yerleşimden bugüne geçirdiği evreleri, topografyası, bitki örtüsü, iklimi, jeopolitik konumu, içinde yaşayan insanları, Doğu kenti veya Batı kenti oluşu, deniz ve karayollarıyla olan bağlantısı, başka kültürlere olan açıklığı veya kapalılığı, içinde barındırdığı canlı türleri, geçirdiği işgaller veya savaşlar, depremler, bir devlete başkentlik yapıp yapmadığı ve sayısı arttırılacak daha birçok etken bir kentin kimliğini oluşturan ögelerdir.
Modern dönemde; eğitim, turizm, sanayi, hizmet, tarım, lojistik vb. kent kimliğini etkileyen başlıca unsurlar olmuşlardır.
Bu nedenle Tekirdağ’ı oluşturan ilçelerimiz öncelikle kent kimliği ile ilgili çalışmalarını ciddi biçimde yapmalıdırlar. Böylece yaşadıkları kentin kimliğinde geliştirilmesi gereken alanlar daha iyi görülüp geliştirme imkanı oluşacaktır.

KÜLTÜR VE TURİZM
Marmara'nın incisi Tekirdağ'ımız devletimize vergi tahsilatında ilk sıralarda yer alırken, devlet yatırımlarını almada son sıralarda yer almaktadır. Dolayısıyla şehrimiz turizmden nasibini alamamaktadır.

1. 57. Alay Müzesi, Kent Müzesi, Tarım Müzesi kurulmalı,
2. Konservatuar, Kültür Merkezleri, Devlet Tiyatroları kurulmalı,
3. İkinci Devlet Üniversitesi kurulmalı,
4. Şehir Bandosu kurulmalı,
5. Marmara Ereğlisi'ndeki Antik Roma Kenti Perinthos turizme kazandırılmalı,
6. Yamaç Paraşütü ve Doğa Turizmi geliştirilmeli,
7. Kiraz Festivali Uluslararası boyutta yapılmalı, kiraz yetiştiriciliği teşvik edilmeli,
8. Tarihi evler restore edilerek turizme kazandırılmalıdır.

Fahrettin Özzade
KÜLTÜR VE TURİZMİN ALT YAPISI
Marmara'nın incisi Tekirdağ'ımız devletimize vergi tahsilatında ilk sıralarda yer alırken,
devlet yatırımlarını almada son sıralarda yer almaktadır. Dolayısıyla şehrimiz turizmden
nasibini alamamaktadır.
Anadolu'nun çeşitli şehirlerine düzenlenen Turizm Rotalarına benzer programlar şehrimiz
için neden düzenlenmesin?
Kentimizin zengin tarihi ve kültürel varlıkları yapılacak yatırımlarla turizme kazandırılmalıdır.
Şehrimizin kent kimliği kazanmasında esnafımızın ve vatandaşlarımızın turizm pastasından payını alması için öncelikle aşağıdaki yatırımların ve projelerin hayata geçirilmesi büyük önem arz etmektedir:
1. Çanakkale savaşları Tekirdağ'dan başlar. 57. Alay Müzesi kurulmalıdır.
2. Büyükşehirlerin cazibe merkezleri olan Kent Müzesi mutlaka açılmalıdır. (Eskişehir,
Gaziantep, Antakya, Kars Müzeleri)
3. Üniversitemizle Büyükşehir Belediyesi işbirliği ile Tarım Müzesi açılmalıdır.
4. Konservatuar ve Kültür Merkezleri (Devlet Tiyatroları gibi)
5. İkinci Devlet Üniversitesi açılmalıdır. Mümkün ise « Teknik Üniversite »
6. Şehir Bandosun aktif ve planlı olarak halk konserleri düzenlemeli.
7. Marmara Ereğlisi'ndeki Antik Roma Kenti Perinthos turizme kazandırılmalıdır.
8. Karaevli Höyüğü Heranın Kenti Trak Antik yerleşim yeri kazıları tamamlanmalıdır.
9. Yerel yönetimler kırsal turizme önem vermelidir.
10. Yamaç Paraşütü ve Doğa Turizminin tanıtımı Yerel yönetimler tarafından yapılmalıdır.
11. Kiraz Festivali Uluslararası boyutta yapılmalıdır. (Belediyeler ve Kalkınma Ajansı kiraz yetiştiricilerini teşvik etmelidir.)
12. Tarihi evler restore edilerek turizme kazandırılabilir.

Fahrettin Özzade
SANAYİ
1970 senesine kadar tarıma dayalı sanayiye sahip olan Tekirdağ ili, 1970’ten sonra hızla sanayileşmiştir.
Tekirdağ’da yaklaşık olarak 540 sanayi kuruluşu var. 13 tane organize sanayi bölgesine, 1 tane Avrupa Serbest Bölgesine sahibiz. Ayrıca sanayi alanındaki gelişme bakımından Marmara Bölgesinde 4. Türkiye genelinde ise 10. sıradayız. Ancak tekstil, deri vb. mevcut sanayi kuruluşları çevreyi, havayı ve sularımızı kirletmeye devam etmektedirler.
ÇÖZÜM ÖNERİLERİ
• Mevcut sanayi tesisleri ıslah edilmeli (arıtma sistemleri, baca filtreleri yapılmalı ve mutlaka çalıştırılmalı); çok sıkı denetim ve kontroller yapılmalı.
• Çevreyi kirletmeyen nitelikli yüksek teknoloji sanayinin bölgemize gelmesi teşvik edilmeli.
• Buna bağlı ol arak bölgemize göç yavaşlatılmalı.
• İlimizdeki sanayi tesislerinin vergi merkezleri ilimize alınmalı.
SELEB (Süleymanpaşa Ekolojik Lojistik Endüstri Bölgesi)
Vadedildiği şekilde; atık üretmeyen, kimyasal gaz çıkışı olmayan, yer altı suyu kullanmayan yeşil organize sanayinin; tarım arazisi olmayan uygun bir yerde kurulması sağlanmalıdır.

Fahrettin Özzade
TEKİRDAĞ KIRKLARELİ EDİRNE İLLERİNİN MERİÇ NEHRİNDEN SULANMASI PROJESİ
Edirne, Kırklareli ve Tekirdağ illerinde başlıca gelir kaynağı tarımdır. Tarımsal üretim değerinin yaklaşık olarak % 75'i bitkisel üretimden, % 25'i ise hayvansal üretimden elde edilmektedir. Bölgede en önemli ürünler buğday, ayçiçeği ve çeltiktir. Trakya, Türkiye'nin damızlık materyal ihtiyacını da karşılamaktadır.
Türkiye'nin Avrupa kısmında kalan Trakya önemli bir tarımsal potansiyele sahiptir. Trakya'nın toplam alanı 19044 km² olup, Türkiye toplam alanının % 2,43'ünü oluşturur.
Tekirdağ da tarım 2018 yılı verilerine göre Tekirdağ ili işlenen tarım alanları, 4.164.540 dekar ile % 65,96 ’lik oran ile çok yüksek bir düzeydedir.
Tekirdağ’ın tarımsal üretimi, hayvansal üretiminden çok daha fazladır. Bitkisel üretimin en önde geleni buğdaydır. Bu ürünü sırasıyla ayçiçeği, kanola, arpa, silajlık mısır takip etmektedir.
Meyve üretiminin en önde geleni ise üzümdür. Bu ürünü sırasıyla zeytin, ceviz, kiraz karpuz, kavun ve sofralık domates de takip etmektedir takip etmektedir
Hayvancılıkta büyükbaş, küçükbaş hayvanların yanı sıra tavukçuluk ve arıcılık ta yapılmaktadır. Ayçiçeği balı ve balmumu üretilmektedir.
İlimiz çok önemli bir tarım merkezidir.2019 verilerine göre 857 bin ton üretimle ülkemiz üretimini yaklaşık % 5 ini karşılamaktadır. Ayçiçeğinde ise, 342 bin tonla ülke üretimini %18 ini karşılamaktadır. Yine kanola üretiminde de 60 bin tonla Türkiye üretiminin % 34 karşılamaktadır.
Meyvecilik konusunda da ilimiz ülkemizde söz sahibidir. Üretim miktarı ve ürün değerinin fazla olması nedeniyle ilimizde kapama bodur ve yarı bodur meyve bahçesi tesisleri ile özellikle Ceviz bahçesi tesisi gün geçtikçe artmaktadır.
Hasat döneminde yoğun ürün arzı nedeniyle pazarlanamayan, özellikle sofralık üzüm, kiraz gibi çabuk bozulan ürünler için soğuk hava deposuna ihtiyaç bulunmaktadır

Fahrettin Özzade
TEKİRDAĞ’DA HAYVANCILIK
Damızlık hayvan yetiştirmede yöre ciddi avantajlara sahiptir. ( Şap hastalığından ari olması da buna etken ) Büyükbaş hayvan sayısı 2019 veriler itibariyle toplam 147 bin olup yanlış hayvancılık politikaları nedeniyle yıldan yıla azaldığı gözlenmektedir. Koyun sayısında da azalış gözlenmekte olup sayısı 257 bindir. Keçi sayısı da 52 bindir. Yine ilimizde yetişen ve ülkemizde yıldan yıla azalan Mandalar Saray ilçemizin önemli bir ekonomik kazancıdır. Manda sayısı ilimizde 1553 olup geliştirilmeye muhtaçtır. Bu sayılarda ilimizde büyük ve küçükbaş hayvan sayısı 458 bin olup yeni projelerle desteklenmelidir.
TEKİRDAĞ’DA BALIKÇILIK
Marmara denizine 133 km Karadeniz’e 2,5 km uzunluğunda kıyısı bulunmasına karşılık balıkçılık istenen seviyede değildir.
Tekirdağ’da tarıma yatırım yapmak için 10 neden :
1.İlin yüzölçümünün % 66’sında tarımsal faaliyete uygun olması,
2.2010-2019 yılları arası 608 kg/m2 ortalama yağış alması ve ekolojinin hayvansal ve bitkisel üretim için oldukça uygun olması,
3.Bitkisel üretimde birim alandan alınan verimin ülke ortalamasının üzerinde olması,
4.İlde damızlık özellikleri ve süt verimi yönünden genetik değeri yüksek kültür ırkı hayvan sayısının fazla olması,
5.Tarıma dayalı sanayinin (un, bitkisel yağ, süt ürünleri, dericilik, tekstil, içecek, hazır gıda vb.) gelişmiş olması.
6.AB ülkeleri ve İstanbul gibi pazarlara yakın olması; hayvansal ve bitkisel ürünlerin pazarlanmasını kolaylaştırmaktadır,
7.Her türlü tarımsal girdinin kolay temin edilmesi,
8.Birim alanda kullanılan tarımsal mekanizasyon gücünün yüksek olması,
9.Yeniliklere açık, yüksek teknolojiye çabuk adapte olabilen çiftçi varlığı,
10.Tarımsal üretici örgütlerinin ve bu örgütlere üye üreticilerin fazla olması.

Fahrettin Özzade
TEKİRDAĞ VE TRAKYA’DA SULAMA
2019 yılı sulama sezonunda Edirne ilimiz ve ilçelerimizde toplam 302.140 dekar tarım arazisi sulanmıştır. Kırklareli’nde 2019 yılında toplam 114.177 dekar arazide yapılan sulu tarım yapıldı.2019 yılı sulama sezonunda Tekirdağ ilimiz ve ilçelerimizde toplam 50.430 dekar tarım arazisi sulanmıştır.
Trakya bölgesi, Türkiye’de kişi başına düşen su miktarı en az olan bölgedir. Bu miktar artan nüfus, sanayileşme ve kentleşme olgularıyla, bölgeyi hızlı bir şekilde su krizine doğru götürmektedir. Kısıtlı su kaynakları, bölge ihtiyaçları dikkate alınarak, sektörel dağılımı içeren bir planlama, geliştirme, izleme ve değerlendirme çalışmalarından yoksundur. Mevcut kurumsal yapı ve yetersiz yasalar ile yerüstü ve özellikle yeraltı sularında denetimsiz bir kullanım süreci yaşanmaktadır. Sanayinin kontrolsüzce yer altı sularını kullanması sonucu yeraltı su seviyesi hızla düşmekte yerüstünde çökmeler görülmektedir. Bu nedenle sanayi ve sulama sularının temini amacıyla yeni yollar acilen araştırılmalıdır.
Bölge insanının içme ve sulama suyu yer yer güvenlik sınırlarını zorlamaktadır. Sulanan arazilerde kullanılan sulama suları analiz değerleri bunun çok önemli kanıtlarıdır. Bölgenin en önemli ve büyük akarsuyu olan Ergene nehrinin, yetkili makamlar tarafından sulama suyu olarak tek başına kullanılamayacağı ifade edilmektedir.
Trakya bölgesinde işlenen arazilerin tümü sulanabilir kabiliyettedir. Ancak bunun %10 u sulanmaktadır. Sulanan araziler ise sulama disiplininin gerekli hazırlıklarını içermemektedir. Sulama suyunun temininden başlayarak, suyun tarla düzeyinde kullanılmasına kadar birbirini izleyen aşamalarda çok sayıda sorunlar mevcuttur.
Tüm bu sorunlar, su kaynaklarının giderek kısıtlı olduğu bölgede, düşen yağışın biriktirileceği göletlerin inşası, iletim ve dağıtımının kapalı sistemlerle sağlanması ve tarla bazında gelişmiş sulama teknolojilerinin kullanılması ile giderilebilir.
Ancak bölgenin sulama sorunları yalnız sözü edilen önlemlerle çözülebilecek basitlikte değildir. Gelecekte bölgede ortaya çıkması kesin olarak beklenen su krizini ortadan kaldırmak için, su artırımını sağlayacak çalışmalara şimdiden başlanmalı, konu ile ilgili bilimsel projeler üretilmeli ve öncelikle desteklenmelidir. Coğrafi bilgi sistemleri ve uzaktan algılama tekniklerinin kullanımı yoluna gidilmelidir. Dünyadaki gelişmelere paralel olarak şimdiden kimi önlemlerin alınması, personel yetiştirilmesi ve donanımı ve kurumsal iş birliği için gerekli değişikliklerin yapılması kaçınılmazdır.
Sonuç olarak; Trakya bölgesinde Tarım alanlarının %65 i tarıma ve sulamaya uygun olmasına rağmen ancak % 10 kısmı sulanabilmektedir. Sulama oranları arttırılarak yetişen ürün miktarının da artacağı apaçık ortadadır.
Buna karşılık başta Tekirdağ olmak üzere tüm Trakya da su sıkıntısı çekilmektedir. Bölgedeki sanayiciler ve yerel yönetimler içme ve kullanma suyu ihtiyaçlarını yeraltından karşılamaya devam etmektedirler. Çerkezköy civarında yer altı su seviyesi 1990 yılında 45 m derinde iken, 2014 yılında 108 m derine düşmüştür. Günümüzde ise bu durum daha da derinlerdedir. Tedbir alınmazsa yakın dönemde yer çökmeleriyle karşılaşmamız kaçınılmazdır.
Yer altı su seviyesindeki bu alçalmaları ve havzanın kuraklaşmasını önlemek için bölgenin su ihtiyacının yerüstü kaynaklarından karşılanması amacıyla 2014 yılında Meriç ve Tunca nehirleri ile Barajlarda biriktirilecek sudan karşılanması gündeme gelmiştir. O gün düşünülen ve OSB lerle birlikte yapılması planlanan Yoncalı barajı dahil hiç bir proje gerçekleşmemiştir.
Yukarıda da belirtilen nedenlerle başta Tekirdağ olmak üzere tüm Trakya başta içme suyu olmak üzere, sulama ve sanayide kullanacağı suya ihtiyacı vardır. Zaman geçirilmeden başta Tekirdağ da olmak üzere Kırklareli ve Edirne deki tüm yetkililer bir araya gelerek Trakyanın su ihtiyacını karşılamak için Meriç ve Tunca nehri sularının Trakya ovalarına akıtılması projesini hayata geçirmeleri gerekmektedir. Aksi halde başta ilimiz olmak üzere tüm Trakya susuzluk tehlikesiyle karşı karşıya kalacaktır.

Fahrettin Özzade
LİMANLAR ASYAPORT LİMANI (KAPASİTE ARTIŞI) (İLAVE İSKELE YAPIMI, BETON SANTRALİ VE KIRMA ELEME TESİSİ)
• 600 nüfuslu Barbaros’un tam merkezinde, 200.000 nüfüslu Süleymanpaşa’nın yanıbaşında konumlanan projede; kapasite artışının yanı sıra; roro, genel kargo ve dökme yük gemilerine hizmet verme ihtiyacından bahsedilmektedir.
• Beton Santrali, taş kırma ve eleme tesisleri ciddi çevresel tahribatlar, çevre ve halk
sağlığı tehditleri oluşturmaktadır. Gerek evrensel şehircilik ilkeleri gerekse geçerli mevzuatlar çerçevesinde bu fonksiyon değişikliği yasal değildir.
CEYPORT LİMANI (LİKİT TANK ÇİFTLİĞİ, DENİZDEN ALAN KAZANIMI, RIHTIM VE İSKELE PROJESİ)
• 16 m yüksekliğinde 36 adet depolama tankı, sıvı kimyasallar, dökme yük olarak
kömür, gübre, mad en, silis, kimyasal hammadde v.b. açık olarak yüklenmesi ve
elleçlenmesi sürdürülebilir çevre ve halk sağlığı ile bağdaşmamaktadır.
• Kimyasal maddelerin yanıcı, parlayıcı, patlayıcı etkileri ile çıkacak zehirli gazlar,
dumanlar ve pis kokular şehir ve insan sağlığı için her zaman tehdit olacaktır.
(İkinci bir BEYRUT
• Tekirdağ 1. derece Deprem Risk Alanında olduğundan bu proje şehir, deniz ve
çevre için büyük risk oluşturmaktadır.
ENTEGRE ÇEVRE PROJESİ (ÇÖPTEN ENERJİ ÜRETİMİ)
Entegre Çevre Projesini destekliyoruz.
Vahşi depolama sahalarında kurulacak ÇÖPGAZ Elektrik Santralleri ile elektrik enerjisi üretimi, organik gübre (kompost) üretimi ve seracılık yapılabilir.
GES (Güneş Enerjisi Santrali) PROJESİ
Türkiye’de güneş potansiyeli 1400-2000 birim, Almanya ise maksimum 900 birim.
Buna karşılık Almanya’nın güneş enerjisinden elektrik üretimi 46.000 megawatt,
Türkiye’nin ise 5.000 megawatt.
Yenilenebilir enerji kaynaklarından elektrik üretiminin yaygınlaştırılması, ülke olarak enerjide dışa bağımlılığın azaltılmasına katkı sağlamak ve ilimize kaynak oluşturmak amacıyla Güneş Enerjisi Santralleri kurulabilir.

Fahrettin Özzade
ULAŞIM VE LOJİSTİK
YAT LİMANI
Mutlaka yapılmalı ancak şehrin dışında olmalıdır. Mevcut yerine yapılırsa Süleymanpaşa halkının tamamen denizle ilişkisi kesilecektir.
SAHİL YOLU PROJESİ
Değirmenaltı Mahallesi ile Liman arasında planlanan sahil projesi yapılmalı, üniversite öğrencilerinin şehir içi ile bağlantısı sağlanmalı ve sahil bandı daha cazip hale getirilmelidir.
DENİZ OTOBÜSÜ
Şarköy Süleymanpaşa Marmara Ereğlisi İstanbul hattında Deniz otobüsü seferi konulmalıdır.
DEMİRYOLU
Demiryolumuzun işlevi arttırılmalı, Hızlı Tren seferleri konulmalıdır.
HAVALİMANI
Uluslararasına açılan Çorlu Atatürk Havalimanının işlerliği arttırılmalıdır.
LOJİSTİK
Limanlara hizmet verecek Lojistik Alanlar düzenlenmeli, yeni yollarla bağlantıları kurulmalıdır.

Fahrettin Özzade
EĞİTİM
Nüfusun kısa sürede artması, birçok alanda olduğu gibi Eğitim alanında da yeni ihtiyaçların ortaya çıkmasına sebep olmuştur. Yeni nesillerin eşitlik ilkesi içinde çağdaş eğitim imkanlarıyla ve Atatürk İlke ve İnkılapları doğrultusunda eğitim almaları konusunda duyarlı olan Partimizin İl Yönetimi tarafından ivedi çözüm bekleyen sorunlar tespit edilerek, çözümleri ortaya konulmuştur. Buna göre;
1. İlimizde, Çorlu, Çerkezköy, Ergene ve Kapaklı ilçelerimiz ağırlıklı olmak üzere, yılda yaklaşık 30.000 kişilik nüfus artışı gerçekleşmektedir. Bu artışın %20’sinin temel ve orta öğretim öğrencisi olduğunu varsaydığımızda öğrenci kitlemiz her yıl 6.000 kişi artacaktır. Bu durumda her 20 öğrenciye bir derslik düşünüldüğünde, bölgede her yıl 300 dersliğe ihtiyaç duyulmaktadır.
2. Sanayinin önemli gereksinimlerinden olan kalifiye eleman yetiştirilmesinde meslek liselerinin önemi büyüktür. Ancak, mevcut meslek liseleri, yakın zamanda hızla artan ve eleman ihtiyacı merkezi olan OS B’lerden uzakta yer almaktadır. Bu nedenle, eğitimin daha verimli olabilmesi için OSB’lerde, ihtiyaç duyulan alanlarda eğitim verecek meslek liseleri açılmalıdır.
3. Üniversiteler, bulundukları çevrelerin gelişimine önemli katkılar sağlayan kurumlardır. Tekirdağ, yerleşim ve ulaşım kolaylığı ile yüksek öğrenim öğrencilerine hitap edebilecek sosyo kültürel yapısı nedeniyle cazibe merkezi bir ildir. Bu durumun iyi değerlendirilerek ilimizde, yeni resmi veya özel üniversitelerin açılmasına imkan sağlanmalıdır.
4. Yetiştirme yurtlarında barındırılan çocukların belli bir yaştan sonra kurumla ilişkileri kesilmektedir. Bu çocukların kurumda kaldıkları süre içinde örgün eğitimlerinin yanında mesleki eğitim de almaları, toplumda yer edinebilmeleri açısından önemli ve de ğerli olacaktır. Kurum dışına çıktıklarında özgüvenlerinin oluşması ve toplumla sağlıklı bir şekilde uyum sağlayabilmeleri için mesleki eğitimin yanında rehabilite programlarına alınmaları da gerekmektedir.
5. Küçük esnafın ve zanaatkarın önemli destekçisi olan ve aynı zamanda mesleklerin devamını sağlayacak çırakların yetişmesi ne yazık ki son yıllarda oldukça gerilemiştir. Ülkemizde uygulanan eğitim sistemi sonucunda çocuklar ancak 16 yaşından sonra çıraklık sistemine dahil olabilmektedir. Ancak, bu yaşa gelmiş olan çocuk artık verimli bir çıraklık eğitiminden uzak kalmaktadır. Öyle ki, yeni çıraklar yetişmediğinden bazı meslekler yok olma noktasına gelmiştir. Bu durum tüm ülkenin sorunu olmakla birlikte, ilimiz özelinde de çözüm beklemektedir. Çıraklık yaşının aşağıya çekilmesi ve temel eğitimde çocukların iyi izlenerek, becerileri doğrultusunda mesleklere yönlendirilmesi Çıraklık Sistemi’nin yeniden işlev kazanmasında etkili olacaktır.
6. Devletimizin sınırlı maddi kaynaklarına rağmen, her yıl arta n genç nüfusumuzun eğitim ihtiyacını karşılamak için açtığı okulların verimli bir şekilde kullanılabilmesinde iyi yetişmiş, sorumluluk sahibi personelin önemi büyüktür. Bu nedenle, ülke kaynaklarının özellikle de genç nesillerin kaybedilmemesi adına eğitim kurumlarına yönetici, öğretmen ve diğer personelin atamalarında taraflılık değil liyakatin ön planda tutulması gerekmektedir.
7. Bir eğitim kurumunun uzun yıllar hizmet verebilmesi için gerek fiziki bakım ve Bir eğitim kurumunun uzun yıllar hizmet verebilmesi için gerek fiziki bakım ve onarıma, gerekse donanımının güncellenmesine , gerekse donanımının güncellenmesine ihtiyaç vardır. Bu bakım, onarım ve aç vardır. Bu bakım, onarım ve donanım yenilemesi, ağırlıklı olarak merkezi kaynaklarla sağlanmaktadır. Bu donanım yenilemesi, ağırlıklı olarak merkezi kaynaklarla sağlanmaktadır. Bu bağlamda eğitimde eşitliğin sağlanabilmesi için merkezi kaynakların ilimizdeki tüm bağlamda eğitimde eşitliğin sağlanabilmesi için merkezi kaynakların ilimizdeki tüm eğitim kurumlarına, adil bir şekilde paylaştırılması gerekmektedir.

Fahrettin Özzade
YEREL YÖNETİMLERDE EKSİKLİĞİ GÖRÜLEN PROJELER
• Belediyelerin uhdesinde bulunan gayri menkullerin özellikle eski köy tarlalarının satılmaması. Büyükşehir yasası ile Belediye mülkiyetine geçen köy tarlaları emanet olarak görülmeli kesinlikle satılmamalıdır.
• Köy Tüzel Kişiliklerinin geriye dönüştürülmesi. Büyükşehir yasası ile ortadan kalkan Köy Tüzel Kişiliği tekrar ihdas edilmelidir.
• Köyden dönüşen mahallelerde, Belediyelere ait bulunan uygun toprakların sera haline getirilmesi ve işgücünün mevcut yerlerden karşılanması.
• Kapalı halk pazarı projesi . Süleymanpaşa başta olmak üzere tüm ihtiyacı olan
ilçelerimize kapalı halk pazarları yapılmalıdır.
• Kent Ormanı Park Projeleri.
• Köy Pazarı Projesi. Şehir merkezinde köylümü zün kendi ürünlerini kolayca
pazarlayabileceği pazarlar kurulmalıdır.
• Kongre ve Fuar Merkezi Projeleri.
• Tüm yapıların deprem testlerinin yapılması.
• Bölge veya Ada bazında Kentsel Dönüşüm Projeleri.

Fahrettin Özzade